10 Temmuz 2013 Çarşamba

SEVGİLİ OKAY'IMIZA MEKTUBUMDUR.

Sevgili Okay,


Umarım iyisindir,artık senin takipçin olarak, haber almadığımız zaman endişelenebiliyoruz.

                                                                                 TANIŞMA
                                     
Bir gün, “Blog yazarlığı ve sosyal medya” ile ilgili bir kursun düzenlendiğini gördüm. Önce hiç ilgimi çekmedi, şimdiye kadar “ah keşke bende yapabilsem ”gibi bir düşüncem olmadığı gibi, sosyal medya denilen kısımla da çok az uğraştım.
Yoğun bir iş hayatı ve mesleğimin doktor olması nedeniyle tabi ki , internetin arama ve okuma kısımlarıyla ilgileniyordum, bir de facebook ‘u kullanma nedenim, insanların nelerle uğraştığını görmek ve özellikle çocuklarımdan haber almak ve onları takip edebilmek içindi.(Korkunç anne değilim aslında!!!)

Birkaç gün sonra Yeşim, akşam dersleri için, iki kişilik kontenjanın kaldığını yazınca içimde “acaba katılsam mı?” diye, bana göre çılgın bir düşünce oluştu. Blog “nasıl olur?” hakkında hiçbir bilgiye sahip değildim ,“en azından biraz bilgilenirim, insanlar neler yapıyor anlarım” dedim ve kursa katılmaya karar verdim.

Yıllar önce, emekli olma zamanı ablam “sen kendini oyalamayı bilmezsin, emekli olduktan sonra da uzun yıllar çalış, çünkü dikiş, nakıştan anlamazsın, ev işinden sıkılırsın” deyince fazla bunalmış ve bu cümleyi düşünmüştüm. Çevremdeki insanlar emekli olduktan sonra mükemmel sayılacak hobilerle uğraşıyorlardı. Kimisi takı, dikiş, resim atölyelerine gidiyorlar ve oyalandıkları gibi şahane eserler de yaratıyorlardı. Kendini meşgul eden ve üreten insanlara her zaman hayran oldum ve hayattan kopmamak ve yaş ne olursa olsun yaşamını doldurabilmeye saygı duydum. Ben de ise, sadece kitap okumak ve gezmekten başka bir hobi yoktu bu kursa başlayana kadar. Ayrıca mesleğimiz bize ölünceye kadar çalışma imkânını sunuyor, vaktimizi yavaşlatsak bile, hayattan emekli olmamak amacımız.

Önce “herkesin bloğu var ve işi ilerletmek için kursa geliyorlar” sandım. Yazı evinde gencecik öğretmenimiz, sen karşıladın. Kurs arkadaşlarımla sıcacık bir ortamda, masamızda çay, simit, pastalarla, hoşsohbetlerle her ders gittikçe ilerleyen bir bilgi dağarcığına sahip olmaya başladık.
                                                                 
                                     HAKKINDA                                                                                              
 İşini seven insanlardansın, işini     üretiyor,                              
paylaşıyor, öğretiyorsun. Sosyal medya ve blog yazarlığını hobi olarak değil, asıl işin olarak yaptığını öğrenince sana gıpta ettim. Çünkü işinden mutlu ve büyük şikâyetleri olmamak, çok az insana nasip olur. İnsan kendi seçimlerinde tabi ki özgürdür ama seçimler mutluğu getirir mi, bilinmez? Sen bize yansıdın.
  
     YANSIMA
Yansımak, sadece bir şey öğretmek ve öğrenmek değildir tabi ki. Karşındaki insanın algısı öğrenmeye açık olmadığı müddetçe, kısacası istemedikçe, öğretmek mümkün değildir. Biz, kursa katıldığımızda hepimiz öğrenmeye açıktık ve sende bize bilgilerini sundun. Kursun sonunda hepimizin bir bloğu olacaktı ve bu benim hiç düşünmediğim bir şeydi.


Daha ilk derste bize nasıl bir blog açmak istediğimizi sorduğunda, öyle amaçsız ve bilgisizdim ki, ne diyeceğimi düşünürken aklıma mektuplar geldi. İşte asıl yansıman burada başladı. Herkese farklı bir şekilde yansımışsındır, bana yansıman önümde açtığın ufuktu.
Öyle yansıdın ki hayatıma, yapabileceklerimi gördüm, her derste aldığım bilgilerle sosyal medyanın nasıl yararlı hale geleceğini gördüm. Öğrenmenin sonu elbette yok, yaşımız kaç olursa olsun bize hediye ettiğin bilgilerle ve interneti sonradan kullanan veya karşı çıkan biz göçmenlere yepyeni renkler getirdin yaşantımıza.

TEŞEKKÜRLER

Şimdi sana teşekkür etme zamanı.
Öğrettiklerin için, bloglar için, ufkumuzu genişlettiğin için, farklı bakış açılarını hayatımıza kattığın için sana teşekkür ediyorum.
Artık bende bir medya insanıyım, sayende.
Şimdi senin bizleri seyretme zamanın…

Sevgilerimle…                                                                             
                                                                                                                              Mektubunuz Var
                                                                                                                                  10/07/2013






2 yorum :

  1. Hepimize bir kapı açtı Okay Hoca :)

    YanıtlaSil
  2. Çok teşekkürler Yasemin hanım inanın okurken duygulandım, yaptığınız işleri gördükçe daha da sevindim var olun :)

    YanıtlaSil